Dünya kooperatiflerinin bir araya geldiği kooperatifçilikteki gelişmelerin ve politikaların gözden geçirildiği, yeni gelişmelerin değerlendirilerek politika önerilerinin ortaya konduğu, Dünyadaki en büyük kooperatif zirvesi olarak nitelenen Kanada, Quebec Uluslararası Kooperatifler Zirvesinin ikincisi 05-09 Ekim 2014 tarihlerinde gerçekleştirildi. Zirveye 93 ülkeden 3000 kooperatif lideri ve temsilcisi katıldı. Zirve programı çerçevesinde 208 toplantı yapıldı. Zirve ile birlikte yapılan fuara da 59 kuruluş iştirak etti.
Zirve programına paralel 2014 yılı Uluslararası Kooperatifler Birliği’nin (ICA) Mali Genel Kurulu gerçekleştirildi. Genel Kurulda ICA merkezinin İsviçre Cenevre’den Belçika Brüksel’e taşınması kabul edildi. Yönetim kurulunda boşalan bir üyelik için seçim yapıldı. Daha önce Türkiye Milli Kooperatifler Birliği üyesi olarak ICA toplantılarına katılan ORKOOP bu defa tam üye olarak ICA Genel kuruluna katıldı.
Zirveye Türkiye’den ORKOOP Genel Başkanımız Cafer YÜKSEL yanında ülkemizdeki ICA üyesi diğer örgütlerden Türkiye Milli Kooperatifler Birliğinden Başkan Muammer NİKSARLI, Genel Başkan Yardımcısı Mehmet ABİDİNOĞLU, Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet AKSOY ile Türk Kooperatifçilik Kurumundan Yönetim Kurulu Üyesi Prof Dr Nail ÖZTAŞ katıldılar. Genel Başkanımız Cafer Yüksel 9. Ekim 2014 günü Kanada’nın en büyük kooperatifi olan Desjarden’in Uluslararası Kalkınma Bölümü Başkan ve CEO’su olan Anne Gaboury’nin yönettiği gelişmekte olan ekonomilerde “Kooperatifler ve Ortaklıklar: Yeni pazarlar ve iş fırsatları” konulu 10. Forumunda konuşmacı olarak yer aldı.
Genel Başkan Cafer YÜKSEL “Gelişmekte Olan Ülkelerde Kooperatifler ve Ortaklıklar” başlıklı bir sunuş yaptı. Konuşmasında şu hususlara değindi; gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri diğer ülkelerden ayıran en önemli özellik ve farklılık ekonomik ve sosyal olarak kaynakların ve fırsatların daha iyi kullanılmasıdır. Bunun sonucu olarak sanayi, ticaret ve sosyal yaşamda elde edilen gelişmelerdir. Toplumsal refah düzeyinin artması edilen ve demokratik yaşamda elde edilen ilerlemelerdir.
İnisiyatifin tümüyle özel sektöre bırakıldığı kooperatiflerin etkin olamadığı ülkelerde zor zamanlar yaşanmıştır. İşsizlik fakirlik ve açlık tehlikesi artış göstermiştir. Kırsal alanda özellikle orman köylerinde sorunlar daha da artmıştır. Bir zamanlar kooperatiflere soğuk bakan ekonomi çevreleri bile kooperatiflere ılımlı bakmaya başlamışlardır. Bunda kooperatifçilikte başarılı olan ülkelerin rolü ve bu gerçeği gören Birleşmiş Milletlerin 2012 yılının uluslararası kooperatifler yılının ilan edilmesinin de etkisi olmuştur. Kooperatiflerin kırsal kalkınmada elde ettikleri başarı üretim ve istihdam açısından ortaklarına olan katkısı ile birlikte ülke toplumsal kalkınmasının lokomotifi haline gelmişlerdir. Bu başarı siyasi hayata da yansımış, kooperatifler parlamentoda temsil gücüne sahip olmuşlardır.
Türkiye’de 1980’li yıllara kadar kooperatifler ekonominin her alanında yer alarak kurduğu tesisler ile ekonominin en önemli aktörü haline gelmişlerdir. 1980 yılında ülkede yaşanan askeri darbede hedeflerden biri kooperatifler olmuştur. Kooperatiflere el konmuş, tesisleri işlemez hale getirilmiş, toplumun menfaatine olan ekonomik hareket büyük zarar görmüştür.
1997 yılında ülkedeki en yoksul kesim olan Orman Köylülerinin Ormancılık faaliyetleri ve tarımsal üretimlerinin değerini bulması için güç birliğine gittik ve ORKOOP’u kurduk. Daha önce parça parça edilen kooperatif yapısı yerine Orman köylüsünün örgütlü gücü olarak ülke ekonomisi içindeki yerimizi aldık. Türkiye’de ormanların tamamına yakını devlete aittir. Bu ormanlardaki ormancılık çalışmalarının % 75’i ORKOOP’a bağlı kooperatifler ve ortakları tarafından yapılmaktadır. Ayrıca ortaklarımın bitkisel ve hayvansal üretimleri vardır. ORKOOP Orman içinde çevresinde yaşayan orman köylüleri için kırsalda hizmet veren hem emek hem de üretim kooperatifidir. Kooperatiflerimiz ortaklarımızın ürünlerini işletmekte ve pazarlamaktadırlar.
Bugün ORKOOP 27 bölge birliği, 3000 birim kooperatif ve 300.000 ortağımız ile ülkemizin önde gelen kooperatiflerinden biri olduk. Tümü aile çiftçiliği yapan ortaklarımız ormanlarda her yaştan bireyi ile istihdam edilebilmekte, üretime katılmaktadır. Dünyada uzak bölgeler nitelenen yatırım ve istihdam imkânlarının dar, yaşam koşullarının zor olduğu bölgelerde kooperatiflerimiz ormanlardan aldıkları işleri ortakları ile birlikte yapmakta, ayrıca dünyanın madencilikten sonra en ağır işi olan orman işçiliğinin risklerine karşı da kooperatifler ortaklarına sosyal yardımlar yapmaktadırlar. Orman köylülerinin en büyük güvencesini oluşturmaktadır. Ayrıca ülkedeki ormancılık, tarım ve çevre ile kooperatifçilik politikalarının belirlenmesinde etkin roller üstlenmekte ve sağlıklı politikalar oluşturulmasına destek vermektedir. Ortaklarının sosyal ve ekonomik olarak kalkınmasına ve refah düzeylerinin artmasına hizmet etmektedir.
Son yıllarda dünyada olduğu gibi ülkemizde de kooperatiflere bakış farklı bir yola girmiş, daha olumlu bakılmaya başlanmıştır. Sadece tarım değil hayatın her alanında kooperatifler kurulmaya başlanmış, eksiklerine rağmen kooperatifçilikte önemli adımlar atılmaya başlanmıştır. 2012 yılda Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı açıklanmış kooperatiflerin önemi bir ölçüde resmi bir belge ile ortaya konmuş, yol haritası çizilmiştir.
Genel Başkan Cafer YÜKSEL ile birlikte Foruma Arjantin Kooperatif Konfederasyonu (COOPERAR) Başkanı, Ariel Enrique GUARCO, Kanada Dış ilişkiler, Ticaret ve kalkınma, Sürdürülebilir Kalkınma Ortaklık İdaresi Genel Müdürü François MONTOUR, Hindistan Kudumbashree İdaresi İcra Direktörü KB Vasala KUMARİ katıldılar. Yoğun ilginin olduğu forumda diğer üyelerde ülkelerindeki uygulamalara ve elde edilen sonuçlara değindiler.