logo
add image
Blog single photo

Tarım

Tarım sektörü her ülke için olduğu gibi ülkemiz için hayati önemi olan bir sektördür. Halkımızın %25’inden fazlası kırsal alanlarda yaşamaktadır. Bunun yarıdan fazlası doğrudan ve dolaylı olarak tarımdan geçinmektedir. İmalat sanayi, enerji, ulaştırma ve hizmetler sektörü için tarım hala önemli bir pazardır. Bu sektörlerin işgücü ihtiyacı büyük bölümü kırsal alandan sağlanmaktadır. Sanayimizin yarıya yakın bir bölümü tarımdan girdi sağlamaktadır. İç ticaretin en önemli unsuru tarım ürünlerinin pazarlamasıdır. Yıllara göre değişmekle berbarer ihracatımızın %10’unundan fazlasını tarım ürünleri oluşturmaktadır. Bu oran gıda sanayi ve diğer tarım ürünü işleyen sektörlerle birlikte daha da artmaktadır. Tarım diğer sektörler gibi ithalata dayalı bir ihracat özelliği göstermemektedir. Tarım sektöründe yaşanan sorunlara rağmen sektör halkımızın gıda ve giyim ihtiyacına yönelik olarak üretime devam etmektedir.
Bilindiği gibi dünyada ve ülkemizde tarıma açılacak alanlar daralmıştır. Artan çevre sorunları sonucu ortaya çıkan küresel ısınma ve iklim değişiklikleri tarımsal üretimi olumsuz yönde etkilemeye başlamıştır. İnsanoğlunun gıda kaynakları tehlike altına girmiştir. Buna karşılık dünya nüfusundaki artış gelecekte muhtemel gıda krizi riskini yükseltmiştir. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm ülkeler bu tehlikenin farkındadır.
Gıda krizinin aşılmasında ve insanlığın geleceğinin garanti altına alınmasında en büyük rol tarım sektörüne düşmektedir. Günümüzde tarım çağımızın stratejik sektörü haline gelmiştir. Başta gelişmiş ülkeler olmak üzere tarıma ve tarımda inovasyona büyük önem vermektedir. Nitekim ülkemizinde içinde yer aldığı G20’nin öncelikli konuları arasına tarımda girmiştir.


OR-KOOP


Dün olduğu gibi bugünde tarım ülkemiz ekonomisi için hayati önem sahiptir. Tarım sanayimize girdi üretmektedir. Sektörlerin büyük bir kısmı işgücü İhtiyacını tarım kesiminden karşılamaktadır. Tarım ihtiyaç duyduğu girdileri diğer sektörlerden karşılamakta ve bu sektörler için büyük bir pazar konumundadır. Ayrıca tarım ürünleri iç ticarette en büyük payı almaktadır. Dış ticarette de önemini korumaya devam etmektedir.
Kırsalda 20.4 milyon kişiyi barındıran ve geçimini sağlayan Türk tarımı yaklaşık 79 milyonu beslenmekte ve giyim ihtiyacının önemli bölümünü karşılamaktadır. Tarım ürünleri sanayide, iç ve dış ticarette ve milli gelirde önemli bir paya sahiptir. GSMH’nin % 7.5’sı Tarımdan Sağlanmaktadır (2015). Çalışanların %21’i Tarımla İlişkilidir. (2016) Tarım 16.1 Milyar Dolar’la, 143 Milyar Dolarlık İhracatın % 8.8 ’i Doğrudan Tarımdan Sağlanmaktadır, Bu Pay İşlenmiş Tarım Ürünleriyle %14.7 ’lere, Tarıma Dayalı Sanayi İle % 22.4’lere varmaktadır. (2015)
Çiftçilerimizin Kullandığı Tarım Alanı 2014 Yılında yaklaşık 24 milyon hektardır. 19.9 milyon hektar tarla alanının 15.8 milyon hektarı ekilmekte ve 4.1 milyon hektarı nadasa ayrılmaktadır. Meyve alanı 1.9 milyon hektar, Zeytinlik alanı 826 bin hektar, Sebze alanı 804 bin hektar, Bağ alanı 467 bin hektar ve süs bitkileri 5 bin hektardır. Bunun yanında 14.6 milyon hektar alan çayır mera alanı, 21.6 milyon hektar alan ise orman alanıdır.


OR-KOOP


Tarımda Kullanılan Traktör Sayısı 1.695.152 adettir. Gübre Tüketimi 2015 yılında 5.5 milyon tondur. Ülkemizde mevcut su potansiyeli ile teknik ve ekonomik olarak sulanabilecek arazi miktarı 8,5 milyon hektardır. Bu alanın 5,9 milyon hektarı sulamaya açılmıştır. Bu alanda 3,61 milyon hektar DSİ tarafından inşa edilmiş modern sulama şebekesi vardır.
Ülkemizde 13.9 milyon başı sığır, 133 bini manda olmak üzere büyük baş hayvan ve 33.5 milyonu koyun, 10.4 milyonu keçi olmak üzere küçükbaş 41.9 milyon hayvan vardır. Kırmızı et üretimi 2015 yılında 1 milyon 149 bin tondur. Beyaz et üretimi ise 2.1 milyon tondur. Süt Üretimi 2015 yılı verilerine göre 16.9 milyon tonu inek, 1.1 milyon tonu koyun, 481 bin tonu keçi ve 63bin tonu manda sütü olmak üzere toplam 18.6 milyon tondur.
Bitkisel üretimde 2015 yılı verilerine göre başlıca ürünlerde tarla bitkileri üretim miktarları; Buğday 22.6 milyon ton, Şeker pancarı 16.5 milyon ton, Arpa 8 milyon ton, Mısır 6.4 milyon ton, patates 4.7 milyon ton, Kütlü Pamuk 2 milyon ton, Kuru Soğan 1.9 milyon ton, Ayçiçeği 1.7 milyon ton, Çay yaprağı 1.3 milyon ton, çeltik 920 bin ton, nohut 460 bin tondur.


OR-KOOP


Meyve üretimi; üzüm 3.7 milyon ton, elma 2.6 milyon ton, portakal 1.8 milyon ton, zeytin 1.7 milyon ton, mandalina 1.1 milyon ton, limon 750 bin ton, kayısı 680 bin ton, şeftali 642 bin ton, kiraz 535 bin ton, fındık 646 bin ton, nar 445 bin ton, armut 463 bin ton ve çilek 376 bin tondur.
Sebze üretimi; domates 12.6 milyon ton, karpuz 3.9 milyon ton, hıyar 21.8 milyon ton, kavun 1.7 milyon ton, sivri biber 919 bin ton, salçalık biber 879 bin ton, patlıcan 805 bin ton, fasulye 640 bin ton, lahana (baş) 514 bin tondur.
Dünyada üretimde lider olduğumuz ürünler Fındık, Kiraz, İncir, Kayısı, Ayvadır. İkinci sırada olduğumuz ürünler; Vişne, Kestane, Kavun, Karpuz, Hıyardır. Üçüncü sırada olduğumuz ürünler; Nohut, Antep Fıstığı, Biber, Elmadır. Dördüncü sırada olduğumuz ürünler; Ceviz, Zeytin, Domates, Fasulye (Taze), Ispanak, Mercimek, Haşhaşdır. Beşinci sırada olduğumuz ürünler Çay(Kuru) Ve Patlıcan’dır.


OR-KOOP


Tüm bu verilerden görüldüğü gibi tarım ülke ekonomisi için hayati öneme sahiptir. Bir zamanlar kendine yeten ülke diye kendimizle öğünürken bugün birçok üründe ithalatçı ülke konumuna düşmemiz üzücü ve düşündürücüdür. Bu tablonun değişmesi ve sorunların çözülmesi uygulanacak sağlıklı ve kararlı tarım politikalarına bağlıdır.
Dünyadaki mevcut gelişmeler karşısında tarım stratejik sektörler arasında ön plana yükselmiştir. Ülkemiz sahip olduğu kaynakları ve üretim potansiyeli itibariyle ülke ihtiyaçlarını karşılayacağı gibi dünyadaki gıda açığını kapatacak ve ekonomiye katkısını daha da artıracak fırsatlara sahiptir. Bu fırsatların değerlendirilmesi tarımdaki sorunların çözümü ile mümkündür. Ayrıca ülkemizde yaşanan sosyal ve ekonomik sorunlarında çözümüne katkı sağlayacaktır.
Tarım her türlü doğa olaylarına açık, üstü açık geniş bir fabrikadır. Bu nedenle ulusal bir strateji çerçevesinde uzun vadeli, istikrarlı, günlük siyasi kaygılardan uzak, bilimsel verilerin ışığında ve sektörün temelini oluşturan üreticilerin ve örgütlerinin önerilerinin dikkate alındığı geniş tabanlı bir anlaşma içinde oluşacak politikalar çerçevesinde yönetilmesi gereken bir sektördür.

Üst